ins and outs

  1. (a) girinti ve çıkıntılar, (yol) kıvrımlar, dönemeçler, köşe bucak.
    The ins and outs of a road.
    (b) bütün ayrıntılar, incelikler, (bir şeyin) girdisi çıktısı.
    The ins and outs of a business/of politics.
    He knows all the ins and outs of his profession: Mesleğinin bütün inceliklerini bilir.
(bir şeyin) bütün ayrıntıları, içyüzü, içi dışı.
know the ins and outs of sth.: bir şeyin girdisini
çıktısını/içini dışını bilmek.
bir işin girdisi çıktısı
bir işin girdisini çıktısını bilmek Fiil
bir sorunun bütün püf noktalarını bilmek Fiil
bir evin kıyısı köşesi